Yükleniyor...
                                   
  AnaSayfa | Haber | Sohbet | Radyo | Burçlar | ilanlar | iletişim
Turkish English German  
İçinizdeki Ses! Gabile.com   misafir00:[Mersin] Mesajını heyecanla bekliyorum.     |     Volibear35:[izmir] Herkese iyi bayramlar dilerim :))).     |     Mazosist_Pasif:[istanbul] BDSMye ilgisi olan baskın erkeklerle sohbet etmek istiyorum. Merhaba, selam tarzı mesajlara cevap ve.     |     aks68:[Aksaray] 45 yaş ve üstü aksaray iline yakın sanal olmayan arkadaşlar mesaj atın tanışalım.     |     BucaDenizP23:[izmir] selam herkese .     |     bosphorus216:[istanbul] İst-Kadıköydeyim yalnız yaşıyorum amacım 18-25 yaş bir genç ile tanışmak...     |     Olgunsevennnn07:[Antalya] Antalya havalimanina yakınım 45 üzeri olgun göbekli beyler yazabilir .     |     yakisiklimodel:[Mersin] 50 yaş üstü bıyıklı amca ile aşk yaşamak istiyorum..     |     Kentsel_donusum:[Bursa] Seviyeli gizli lik içinde dostluk arkadaşlık sevgili aşk yaşamak isteyen bursa bekliyorum .     |     olgunkoleyim:[istanbul] azginolgunkole:[İstanbul] Selam.Mecidiyeköydeyim. Fanteziseverleri bekliyorum.     |     Lokman_hekim:[Antalya] İnsan öncelikle kaliteli ve temiz olmalı. iki kelime güzel sohbet edebilmeliyiz bence....     |     emrepasam:[Kayseri] Merhaba arkadaşlar kayseri ve civarı .     |     HDOM44:[Malatya] MALATYADAYIM nerdesiniz Malatyalılar çıkın artık otaya tanışalım kaynaşaım dost olalım ne dersiniz.     |     Kaan8852:[istanbul] senı cok sevıyorum kiss me.     |     emindostum55m:[Yalova] aşk sevgi mutluluk guven gizlilik sevda sadakat arayan gelsın.     |     azzgkoleym55:[istanbul] Mecidiyeköydeyim. Tanışalım mı.     |     Lemforder:[istanbul] 35 yaş üstü bekliyorum.     |     mannequin:[izmir] kalbinde yer yoksa, ayaktada giderim....     |     azgolggkoleym:[istanbul] olgpİst:Mecidiyeköydeyim.Bekliyorum.     |     hottr19:[Corum] çorum merkez.     |    
Login
Lütfen Bilgilerinizi Giriniz.
Rumuz:
Şifre:
Şifremi Unuttum

Şu an Online
497 Üye var




Hızlı Ara | Detaylı Ara | Özel Ara | Yeni Üyeler | Popüler 100 | Mart TOP 10
Haber | ``Küründen Kabare``

``Küründen Kabare``


Sinema ve tiyatro oyuncusu Seyhan Arman’ın kendi yazıp oynadığı, Melisa İclal Yamanarda’nın yönettiği, tek kişilik tiyatro oyunu “Küründen Kabare’’ önce adıyla tavlıyor. Arman`ın hayata karşı tavrı hakkında azıcık ipucu veriyor. Arman, küründen kabare diyerek hem kendiyle ve hayatla alay edebilecek kadar olgunluk gösteriyor hem de işin aslı gerçek ve kurguyu buluşturacak yürekliliği.



Cenk Erdem röportajı...

Oyunun eğlendiren bir tarafı olduğunu tahmin ederek izliyorsunuz velhasıl yoksa bir trans bireyin hikâyesini izlerken canınızın yanabileceğini, karnınıza yumruk gibi inecek sert gerçekler ve toplumun acımasız şiddetine uğrayan trans bireylerin yaşantısının sırlarıyla içinizin acıyacağını biliyorsunuz. Oyunu İkinci Kat Sahnesi`nde Karaköy`de izledim ve nitekim öyle de oldu. Sonunda hem üzülerek hem aslında toplumun iki yüzlülüklerine bir kez daha öfkelenerek ama izleyicilerin duyarlılığını gözlemlerken bir yandan büyük bir güç alarak çıktım.

Seyhan Arman bu gücü hassasiyetleri olan her eğilimde izleyiciye ve inanıyorum izleyen tüm trans bireylere veriyor. Keşke ana akımda böyle gerçekler daha çok aktarılsa ve farklılıklarımız üzerinde durmak yerine benzerliklerimiz ve birer insan olarak duygularımız üzerinde derinleşebilse.
Sevgili Arman`ın cesaretle yaptığı gibi. Söyleyişiyi yapmak benim için sarılmak demekti, birbirimize sarılarak bir anlasak farklı değiliz, hepimiz aynı duygularla yanıyoruz, gülüyoruz, yükseliyoruz, düşüyoruz.



“Küründen Kabare” bir trans bireyin hikâyesini farklılıklar üzerinden değil, benzerlikler üzerinden anlatırken sizce izleyiciye bazı sırlar da veriyor mu?

Kesinlikle veriyor. Belki de bugüne kadar hiç kimsenin anlatmaya cesaret edemediği ya da bile isteye anlatmadığı çok sır veriyor hatta. Trans bir kadının dünyasına ve bu dünya ile dertleri olan bir insanın hayatına çok içerden bir bakış var çünkü. Üstelik sevimli göstermeye, ajite etmeye ya da bildik kalıplarda sıkışmaya gerek duymadan. Olduğu gibi. Bam bam bam. Ne ise o.

*Oyun üzerinden günlük hayatın içinde LGBT bireyleri dışlayanlar kadar sözde sevdiğini söylerken lütfedermiş gibi yapanlar ve kibirlerinin farkında olmayanlar için neler söylersiniz?

Aslında bu oyun başından sonuna kadar, bahsettiğiniz kişilerin öyle olması gerektiğini düşündükleri tüm ezberlerini bozuyor. Çünkü çoğu zaman pozitif ayrımcılık yaptığını düşünerek yapılan hatalar, bariz bir şekilde ötekileştirme. ‘’Eşcinseller çok tatlı’’ , ‘’Canım translar da çok çekti bu hayattan. Vah vah’’ ve benzeri cümleler ya da benzeri etiketler iyi niyetli olsa bile lgbti bireyleri kişinin kendisinden ayrıştırmış oluyor. Çoğu zaman alt-üst, iyi-kötü, şanslı-şanssız gibi sınıflara ayırıyor. Bence ‘‘Küründen Kabare’’ tam da bu noktada aslında ne kadar benzediğimizi ve birbirimizden hiç bir farkımız olmadığının atını çiziyor.

*Oyunun Serpil karakteri üzerinden kendi olma cesaretiyle ilgili ilham veren bir tarafı var denilebilir mi?

Elbette var. Zaten oyun Serpil’in ‘‘Serpil’’ olabilme sürecini anlattığımız bir yol hikayesi. Serpil aslında bir çok kişiye göre daha şanssız bir yola çıkmış olsa da ayaklarının üzerine sapasağlam basmış bir karakter. Bir çoğumuzu intiharın eşiğine getirecek travmalar Serpil’de negatif bir yerden karşılık bulmuyor. Serpil her şeye rağmen kendi olabildiği için, umudunu kaybetmediği için, bazen küçük şeylerle mutlu olabilidiği için, ne olduğunu, nerede olduğunu, nereye gideceğini bilecek gerçeklikte olduğu için o ilhamı seyirciye veriyor evet. Oyun bir trans kadın’ın acılarından ziyade bir insana odaklanıyor; bir insanın kendi olabilme çabasına, yaşam mücadelesine. Ve bu mücadele seyirciyi gazlıyor olabilir.

*Serpil`in ailesinin ve toplumun verdiği hasarlar yüzünden onca duygusu arasında en güçlü duygularından biri yalnızlık sayılabilir mi?

Aslında hepimiz yalnızız bu hayatta. Gerçi transların yalnızlığı bile ‘’farklı’’. Trans bireyler bu sebeple sevgiyi satın almışlardır çoğu zaman. Aşkı satın almışlardır, komşuyu satın almışlardır, anneyi satın almışlardır, kardeşi satın almışlardır... Özellikle benim jenerasyonum ve önceki jenerasyondan ablalarımız. 20-30 yıldır annesinin sesini duymamış arkadaşlarım var benim. Kardeşinin çocuğuna öldü denilen arkadaşlarım. Babasının cenazesine kasket, takma bıyık, gözlük takıp gizlice katılan arkadaşlarım. Belki bu sebepledir ki kendisi doldurma parfüm kullanırken ‘‘sevgilisine’’ en pahalı orijinal parfümleri alması, sadece dört duvar arasında görüştüğü ‘kocasının’’ altına son model araba çekip, benzinini fullemesi. Ya da temizlikçi kadınla akşama kadar Seda Sayan, Müge Anlı izleyip yövmiyesinin iki katı bahşiş verip göndermesi. Evet şimdi ki jenerasyon teknolojinin içerisine doğdu diye biraz daha farklı kafadalar ya da yalnızlıklarını başka şekilde gideriyorlar ama Serpil tam olarak az önce anlattığım profilin yalnızlığını yaşayan bir karakter.



*Toplum trans bireyleri öfkeli oldukları kadar kırılgan bir ruh haline iterken çok eğlenceli insanlar oldukları algısı cahilce değil mi?

Nietzsche`nin bir lafı var ya ‘’Bu da dahil tüm genellemeler yanlıştır’’ diye. Durumu anlatıyor aslında. Sadece eğlenceli ya da agresif veya sapkın değil ki türlü türlü etiketlemeler var böyle. Ünlü bir giyim mağazasına gitmiştim 2-3 yıl önce. Bluzlara bakıyorum, beden arıyorum falan. En üstten en alta doğru beden sırasına konulduğu için bakıyorum ve diyelim ortada buluyorum bedenimi, çıkartıp üzerime tutuyorum. Beğenmezsem ‘’uyduruktan’’ katlayarak geri koyuyorum yerine. Bir mağaza çalışanı kız geldi –muhtemelen o rafları düzenliyor- ‘’Ayy sizi çok seviyorum. Sizinkiler hep böyle katlıyorlar. Çok tatlısınız’’ dedi. Gözlerinin içine bakarak en alttan bluzları alıp hiç katlamadan öylece geri koydum rafa. Evet kız kötü niyetle bir şey söylemiyor ama sınıflandırılmak hoşuma gitmiyor. Bir gece kulübünde, bir restoranda bir trans birey tatsızlık yaptı, olay çıkarttı diyelim; hemen ilk tepki ‘’travestileri almıyoruz’’ oluyor. İyi de o gece kulüplerinde her gece bir sürü insan olay çıkartıyor. Bir erkek olay çıkartınca tüm erkekleri almıyoruz diyor musunuz? Yok! E o zaman? Sadece eğlenceli sayılmak kısmı ise bizim kendimizi sevdirme çabamız galiba. Yeni girilen bir ortamda herkesin kendini var etmesi, sevdirmesi vs bir süreç gerektirir ama bizimkisi üstün çaba gerektiriyor. Çünkü bizi tanımadan bile onlarca önyargı ile yaklaşıyorlar. Doğal olarak, sevimli, eğlenceli, hanımefendi, diğerleri gibi olmayan adlı maskelerimizi takmak durumunda kalıyoruz. Durumu eşitlemek için bile giriş performansına ihtiyacımız oluyor. Bunlardan en kullanışlı olanı ‘’eğlenceli’’ olmaktır belki de.

*Kendi gibi olmayandan korkan ve aslında kendilerine belirli açılardan yakın geldiği için ötekilerden kaçan iki yüzlülere Serpil`in iki çift lafı olsa ne olurdu?

İnsanların farklı kaygıları olabiliyor. Toplumsal baskıların hepimizde tezahürü de başka başka. Çoğu zaman suçlamıyorum aslında o kaçışları, saklanmaları falan. Fakat iş saldırıya geldiğinde, nefrete dönüştüğünde işin rengi benim için de değişiyor. Koyulaşıyor iyice. O zaman çıkartıyorum tırnaklarımı işte. Serpil iki çift lafla yetinmez bu durumda çünkü tüm derdi bu iki yüzlülük mevzuu. Oyunda neredeyse hemen hemen her yerde vurguluyor, altını çiziyor iki yüzlülüğün. Belki de en büyük dert bu. İkiyüzlü değil de net olunsa hiç bir sorunumuz kalmayabilir.

*Sumru Yavrucuk da “Kimsenin Ölmediği Bir Günün Ertesiydi” ile sahnede trans bir bireyi canlandırmıştı ve şimdi sizi yürekli bir oyuncu olarak tarif ediyor; size neler hissettirdi?

Sumru hanım çok özel bir insan. Özel bir sanatçı benim için. Sanırım beni seviyor ki ben de kendisini çok seviyorum. Aslında biz Küründen Kabare’de Sumru hanım ile çalışacaktık. Oyunu kendisi yönetecekti. Fakat dizi süreleri uzayınca zamansızlıktan yapamadık. Yine de çok desteği oldu bana. Bir kez daha teşekkür ederim kendisine. Oynadığım ikinci oyunu izledi kendisi ve o oyunda yaşadığım aksiliğe rağmen çok özel şeyler söyledi bana.

*Yavrucuk yaptığımız söyleyişide oyununu izleyen bir trans bireyin “artık siz de bir trans annesisiniz” dediğini paylaşmıştı; siz trans bireylerden nasıl reaksiyonlar aldınız?

En büyük korkularımdan birisi trans bireylerin oyundaki her hangi bir şeye ya da herhangi bir sahneye kırılmalarıydı. Evet oyunu benim yazmış ve oynuyor olmama rağmen belki fark edemediğim bir şey olur diye oyun çıkmadan bir kaç trans arkadaşıma izlettim, görüş sordum. Oyun çıktıktan sonra bir süre daha gelen trans bireylerden özellikle geri dönüş aldım. Çok şükür hiç negatif bir geri bildirim olmadı. Aksine çok olumlu tepkiler oldu. Tam bizi yansıtmışsın, neredeyse benim hikayem zannettim, şu sahne varya onu ben şu şekilde yaşamıştım gibi destekleyen ve beğenen açıklamları oldu.

*Maalesef böyle cesur ve sahici oyunlar zaten belirli duyarlılıkları olan gelişmiş izleyicilerle sınırlı kalmıyor mu?

Yok kalmayacak. Ben bu oyunu yapmaya karar verdiğimde yolunu en baştan çizmiştim. Benim için iki yol var. Birincisi ana akım tiyatro seyircisine ulaşmak ve ana akım tiyatro sahnesinde varlığımı ispat etmek. İkincisi de trans aktivizmi anlamında tiyatroya gitmeyen veya Seyhan olarak ulaşamadığım kitleye ulaşmak. Birincisi kendiliğinden oluyor çok şükür. İkincisi için de planlarım devreye giriyor yavaş yavaş. Ben bu oyunu öncelikle üniversitelerde oynamak istiyorum. Fon bulabilirsem ücretsiz oynamak ve olabildiğince çok kişiye ulaşmak istiyorum. Şu anda oyunu sahneye koyabilmek için belirli bir maliyete ve en az 4 kişilik bir insan gücüne ihtiyacım var. Bu da şimdilik tiyatro sahnelerinde oynamamı gerektiriyor. Fakat oyun artık tiyatro seyircisi için eskidiğinde, seyircisi kalmadığında tekrar provaya girip tek başıma, 1 bavul alıp gidip oynayacak şekilde düzenlemek ve gerekirse bir köy kahvesinde oynamak istiyorum. Ki bunu mutlaka yapacağım.

Arslan Köy’de mutlaka oynamak istiyorum mesela. Hani köyde tiyatro kuran Ümmiye Koçak var ya onun olduğu köy. Dersimden geçen ay bir teklifaldım ama tiyatroları olmadığı için gidemedim; oraya da mutlaka gitmek istiyorum. Oyun içeriği açısından soruyorsanız oyun çok katmanlı bence. Her seyirci kitlesine hitap ediyor. Geçenlerde Beşiktaş Belediyesi sponsorluğunda ücretsiz oynadığımız bir oyuna mahalleden teyzeler amcalar kalkıp gelmişlerdi. Ne oyunun tek kişilik olduğundan ne de bir trans hikayesi olduğundan haberleri yoktu belki. Oyun sonu dakikalarca kapıda bekleyip tek tek bana sarıldılar, tebrik ettiler düşünün. Aynı oyunu tiyatro camiiasının önemli isimleri de beğendiğine göre; doğru yerden bakıyorum diye düşünüyorum.

*Bana oyun toplumun duyarlılığını artırmaktan çok belirli duyarlılıkları olan izleyicilerin topluma tahammülümünü artırmak üzere terapi desteği gibi geliyor, ne dersiniz?

Tamamen seyircinin yaşanmışlıkları ile ilgili. Biz bir hikayeyi anlatırken bu, bu şekildedir demiyoruz. Ortaya koyuyoruz ve seyirci alıp kendi yaşanmışlıkları ile match ediyor, birleştiriyor. Oynadığım aynı sahneye aynı anda farklı seyirciler farklı tepkiler verebiliyorlar. Bana çok trajik gelen bir sahne var; çocuk Serpil’in Allah’a dua ettiği sahne. O sahneye kahlahalarla gülen seyirciler var. Ama aynı zamanda şokla izleyen. Dedim ya seyirciye ve yaşanmışlıklarına göre değişiyor diye. Sizin izlediğiniz oyunda neredeyse tek tip seyirci vardı. Toplu satış vardı ve o grubun oyun sonu bana söylediği şuydu: ‘’Alkışlayıp alkışlamayacağımıza karar veremedik. Fransa’da da öyledir ya, seyirci alkışlmaz hani. Bazı yerlerde de ayıp olmasın diye gülmedik.’’ Halbuki o güne kadar bütün oyunlarda ‘‘Yeter’’ şarkısından sonra alkış almıştım. Yani, bazılarının topluma tahammülünü arttıran bir terapi gibi gelirken, bazıları daha trajik bir yerden yaklaşabiliyor. Oyun sonu sosyal medyadan bana mesaj atıp ‘‘...size iyi geceler, bu gece bize uyku yok.’’ diyen seyirciler de oldu. Eminim başka bir sahnede, başka bir seyirci kitlesi ile yeniden izleseniz, bambaşka duygular yakalayacaksınız.

KÜRÜNDEN KABARE OYUN TAKVİMİ

11 Aralık Pazartesi - Kadıköy Emek Tiyatrosu

14 Aralık Perşembe – Ankara Sanat Tiyatrosu

25 Aralık Pazartesi - Kadıköy Emek Tiyatrosu

11 Ocak Perşembe - Kadıköy Baba Sahne

15 Ocak Pazartesi - Karaköy İkinci Kat

22 Ocak Pazartesi - Kadıköy Emek Tiyatrosu

30 Ocak Salı - Karaköy İkinci Kat



Kaynak: www.milliyet.com.tr


Eklenme Tarihi : 10.12.2017
Haber Editörü : GaBiLe
  «« GERi
Bu haber 248967 kez okundu.

Haberi
Paylaş
Face
Paylaş facebook
Blog
Paylaş Blogger
Frien
Paylaş Friendfeed
Mysp
Paylaş Myspace
Twit
Paylaş twitter


Not: Bu sayfalarda yer alan yorumlar kişilerin kendi görüşleridir.
Yazılanlardan gabile.com sorumlu tutulamaz.

Habere Yorum Yaz

    helal olsun sana cesur insan...
Yazan : castor     Beğen

    Seyhan hanımın dik duruşu ve yapmış olduğu canlı yayınlarda her daim sesimiz olmustur. Şimdi de bir tiyatro ile karşımıza çıkmış ve bizim camiamızın aslında neleri başara bilecegini ve dahada ötesini yapabilecegimizin göstergesidir. Seyhan hanim her daim örnek almaktan gurur duyduğum bir insandır. Bizim çıkmayan sesimiz olduğun için tşk ediyorum ve bu güzel işlerinin devamını bekliyorum
Yazan : gunbegunnn     Beğen (1 kişi bu yorumu beğendi.)
Yorum yazmak için login olunuz


Diğer başlıklardan bazıları.
Haber | RUH SAĞLIĞI UZMANLARI LGBTİ YASAKLARINA TEPKİLİ RUH SAĞLIĞI UZMANLARI LGBTİ YASAKLARINA TEPKİLİ
   Psikolog ve psikiyatristler, LGBTİ yasaklarına tepki gösterdi; LGBTİ görünürlüğünün artmasının, toplumsal iyileşmenin, eşitliğin ve adaletin sağlanmasına katkıda bulunacağını belirtti. bianet.org’un haberine göre, Ankara Valiliği’nin LGBTİ etkinliklerini süresiz bir şekilde yasaklaması ve bu yasa...

Haber | EŞCİNSEL RAGBİ OYUNCUSU SALDIRIYA UĞRADI EŞCİNSEL RAGBİ OYUNCUSU SALDIRIYA UĞRADI
   Arjantin’in başkenti Buenos Aires’de gay olduğunu daha önceden açıklayan bir ragbi oyuncusu saldırıya uğradı. Jonathan Castellari adlı oyuncunun homofobik kişilerce saldıraya uğrayarak hastanelik edildiği öğrenildi. Arjantin LGBT Federasyonu’ndan yapılan açıklamada Pampas Rugby Club’da oynayan...

Haber | Gazinoda Çalışan Travestiyi Vurup Hastane Bahçesine Attılar Gazinoda Çalışan Travestiyi Vurup Hastane Bahçesine Attılar
   Zonguldak`ın Gökçebey ilçesinde bir gazinoda çalıştığı iddia edilen travestiyi silahla vurduktan sonra hastane bahçesine atıp kaçtılar. Olay Gökçebey ilçesinde meydana geldi. İ.Y., iddiaya göre, çalıştığı gazinoda masasına oturduğu müşteri ile bilinmeyen nedenle tartıştı. Kimliği belirlenemeyen ...

Haber | Eşcinsel vekilden meclis salonunda evlenme teklifi Eşcinsel vekilden meclis salonunda evlenme teklifi
   Avustralya’da meclis üyesi eşcinsel evlilik yasası üzerine yaptığı konuşma sırasında o anda meclis salonunda olan partnerine evlenme teklifi etti. Avustralya’da Liberal Parti’de meclis üyesi olan 37 yaşındaki Tim Wilson ilkokul öğretmeni olan ve o gün mecliste izleyici olarak salonda yer alan par...

Haber | LGBTİ bireylere uyarı: Rusya`daki Dünya Kupası`nda dikkatli olun LGBTİ bireylere uyarı: Rusya`daki Dünya Kupası`nda dikkatli olun
   Avrupa`da Irkçılığa Karşı Futbol (Football Against Racism in Europe / Fare) örgütü, Rusya`da gelecek yaz gerçekleşecek olan Dünya Kupası karşılaşmaları sırasında, LGBTİ taraftarlarının toplum içinde "el ele tutuşmak" gibi hareketlerin sakıncalı olabileceği uyarısı yaptı. Rusya`daki karşılaşmalar ...

Haber | AYILAR KIŞ UYKUSUNA ARA VERİP ANKARA’DA BULUŞUYOR AYILAR KIŞ UYKUSUNA ARA VERİP ANKARA’DA BULUŞUYOR
   Ankara Ayılarının 2009`dan bu yana yaptığı Anotolian Bears Night –Let’s Kiss – Haydi Öpüşelim adı altında geleneksel etkinliğin 7.incisi için hazırlıklar tamamlandı! Kendilerini Sosyal bir grup olarak tanımlayan Ankara Ayıları, ayı kültürünün Ankara`da, Anadolu`da yaşadığını göstermek için a...

Haber | İsrail konsolosundan ‘cinsel kimlik’ şikayeti: Musevi Cemaati beni dışlıyor İsrail konsolosundan ‘cinsel kimlik’ şikayeti: Musevi Cemaati beni dışlıyor
   İsrail’in İstanbul Başkonsolosluğu’na atanan 45 yaşındaki Yossi Levi Sfari’nin cinsel kimliği, Türk Musevi cemaatinin tepkisine yol açtı. İsrail Dışişleri, eşcinsel olduğu için Sfari’yi ‘dışlayan’ cemaatle bağlarını kesti. Sfari, gey olduğunu belirtmiş ve atanmasının ardından bir ay önce arkadaşı Ro...

Haber | İSTANBUL TIP FAKÜLTESİ PROFESÖRÜNDEN DERSTE TRANS BİREYLERE YÖNELİK AĞIR SÖZLER İSTANBUL TIP FAKÜLTESİ PROFESÖRÜNDEN DERSTE TRANS BİREYLERE YÖNELİK AĞIR SÖZLER
   İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi 4.sınıf öğrencisi, trans kadın Toprak Deniz, geçtiğimiz gün Adil Azezli isimli endokrin profesörünün dersinde yaşadığı transfobiyi anlattı. Toprak Deniz’in iddasına göre profesör Azezli, trans bireylere ağır transfobik ithamlarda bulunmuş. Toprak Deniz’in konuy...

Haber | CHP MİLLETVEKİLİNDEN TBMM’YE LGBTİ’LERLE İLGİLİ SORU ÖNERGESİ CHP MİLLETVEKİLİNDEN TBMM’YE LGBTİ’LERLE İLGİLİ SORU ÖNERGESİ
   CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, 15 yılda kaç LGBTİ bireyin yaşanan saldırı ve şiddet olayları akabinde yaşamını yitirdiğini sordu. Tanrıkulu, Başbakan Binali Yıldırım’ın yanıtlaması istemiyle TBMM Başkanlığına sunduğu soru önergesiyle, Ankara Valiliği’nin lezbiyen, gay, biseksüel, trans...

Haber | Füsun Demirel: Ayda 40 kadın öldürülürken hangi genel ahlak? Füsun Demirel: Ayda 40 kadın öldürülürken hangi genel ahlak?
   Ankara Valiliği`nin il genelinde LGBTİ etkinliklerini süresiz olarak yasaklamasına tepkiler sürüyor. Skandal karar ilişkin Oyuncu Füsun Demirel de sosyalpaylaşım sitesi Twitter`dan tepki gösterdi. Demirel, "Genel ahlak? Ayda 40 kadın öldürülürken, sayısız tecavüz ve tacizler yaşanırken, bu ülkede...


|   İletişim  |   Sözleşme  |   Yardım  |   Site Haritası  |  

Gabile.com bir tanışma, arkadaşlık ve eğlence servisidir.
Bu siteye üye olan herkes Kullanıcı sözleşmesini okumuş ve kabul etmiş sayılır.
Her hakkı saklıdır. Copyright ©1999-2013 GaBiLe


GaBiLe Bir Kodme Hizmetidir.
Veri Merkezi