Yükleniyor...
                                   
  AnaSayfa | Haber | Sohbet | Radyo | Burçlar | ilanlar | iletişim
Turkish English German  
İçinizdeki Ses! Gabile.com   olgunruh35:[Balikesir] Gizliliğe önem veren,güvenilir,olgun,ne istediğini bilen bir dost arayışındayım.Tanışmak üzere....     |     MyNameIsBear:[Kocaeli] BORA SENİ ÇOK SEVİYORUM SANA AŞIĞIM! KEŞKE SEN DE BURALARDA OLSAN.     |     abant:[Bolu] BOLU VE ÇEVRE İLLERDEN OLAN KİMLER VAR? MSJ LARINIZI BEKLİYORUM.     |     misafir00:[Mersin] MESAJINI HEYECANLA BEKLİYORUM.     |     selimcanap34:[istanbul] Herkese iyi gecelerr .     |     cankaya_fullP28:[Ankara] ankara’dan kendisi ve ruhu olgun adam gibi adamlara selam olsun.     |     Volibear35:[izmir] Herkese iyi bayramlar dilerim :))).     |     Mazosist_Pasif:[istanbul] BDSMye ilgisi olan baskın erkeklerle sohbet etmek istiyorum. Merhaba, selam tarzı mesajlara cevap ve.     |     aks68:[Aksaray] 45 yaş ve üstü aksaray iline yakın sanal olmayan arkadaşlar mesaj atın tanışalım.     |     BucaDenizP23:[izmir] selam herkese .     |     bosphorus216:[istanbul] İst-Kadıköydeyim yalnız yaşıyorum amacım 18-25 yaş bir genç ile tanışmak...     |     Olgunsevennnn07:[Antalya] Antalya havalimanina yakınım 45 üzeri olgun göbekli beyler yazabilir .     |     yakisiklimodel:[Mersin] 50 yaş üstü bıyıklı amca ile aşk yaşamak istiyorum..     |     Kentsel_donusum:[Bursa] Seviyeli gizli lik içinde dostluk arkadaşlık sevgili aşk yaşamak isteyen bursa bekliyorum .     |     olgunkoleyim:[istanbul] azginolgunkole:[İstanbul] Selam.Mecidiyeköydeyim. Fanteziseverleri bekliyorum.     |     Lokman_hekim:[Antalya] İnsan öncelikle kaliteli ve temiz olmalı. iki kelime güzel sohbet edebilmeliyiz bence....     |     emrepasam:[Kayseri] Merhaba arkadaşlar kayseri ve civarı .     |     HDOM44:[Malatya] MALATYADAYIM nerdesiniz Malatyalılar çıkın artık otaya tanışalım kaynaşaım dost olalım ne dersiniz.     |     Kaan8852:[istanbul] senı cok sevıyorum kiss me.     |     emindostum55m:[Yalova] aşk sevgi mutluluk guven gizlilik sevda sadakat arayan gelsın.     |    
Login
Lütfen Bilgilerinizi Giriniz.
Rumuz:
Şifre:
Şifremi Unuttum

Şu an Online
1361 Üye var




Hızlı Ara | Detaylı Ara | Özel Ara | Yeni Üyeler | Popüler 100 | Nisan TOP 10

  •       SEÇİLEN HİKAYE      

SONRA SEN GELDİN... :

>Bu hikaye senin için!
> Anlamak kelimesini sözlüklerden çıkartıp elimle dokunacağım kadar
somut hale getirdiğin ve yüreğime yerleştirmeme yardım ettiğin için...
>
> Anlamak ve anlaşılmanın en güzel denilen sevişmeleri
kıskandırdığını bildiğin ve bana da
öğrettiğin için...
>Durum ne olursa olsun, dilinde bu kadar güzel bir özgürlük
şarkısıyla yaşayabildiğin için...
>Senin için...
>
>Bu, insanın içinde yaşatıp zamanla sevdiği ve kendisine çok acı verse
de, neredeyse bedenine bir organ gibi eklediği, hüzün doğuran tüm uzun
soluklu duyguları yerle bir eden, kısacık bir hikayedir!*
>*Sonra sen geldin.**
>
>Yaşayıp gidiyordum... Yaşayıp gitmek! Ne saçma! Bu fiili nedense,
hayatımızın sıkıcı olduğunu, bir günün diğerindenfarklı
>geçmediğini düşündüğümüzde kullanırız. Oysa tam tersi olması gerekmez
mi? Yaşamak ve gitmek...
> Yaşıyorum, gidiyorum, yol alıyorum. O halde şöyle demeliyim:
>
>"Yaşıyordum ama gitmiyordum." veya "Gidiyordum akıp zaman içinde,
kaybolmuş vaziyette, ancak yaşamıyordum."
>
>Bir aşk hikayesine boyanmıştı bütün mevsimlerim Tuhaflığı yoktu yazın
kazak giyip de
>Kışın denize girişimin Kazağımda da aşk kokusu vardı Acıma dokunan ve
Nasıl kokacağını şaşıran Yosunlarda da
>
>**Sonra sen geldin.**
>
>"Hadi gel, hayatı anlayalım ve anlatalım." dedin. Çok konuştuk bu
konuda, çok... Hem her duygunun tarifini almak istedin hem de hepsi
hakkında, bildiğin ne varsa bana vermek. Seninle konuştukça,
>kendime dair son derece basit ama yine de hiç üzerinde durmadığım bir
şeyler
>olduğunu görmek beni nasıl da şaşırtıyordu.
>
> Acı konusunda çok konakladık...
>
>Kanattıkça beni böyle acı Ve sohbetler yetmeyince nefes almaya
Ağlardım Yaralarımdan şiir yapardım
>Acı bir annedir, durmadan hüzün doğuran. Ahh, ben o hüzünlerle
boğuşmak, azıcık nefes alabilmek için kaç kitap okudum, kaç film izledim,
kaç hayat belledim, bir bilseniz.
>Yooo! Dostlarıma haksızlık edemem şimdi. Turuncuya boyalı güney
>akşamlarından,
>fesleğen kokulu batı ikindilerinden, kuzeyin gri sabahlarına kadar kaç
sohbet vardır yüreğimde
>daima saklayacağım.
>Ahh, benim kelimelerle beyinlerinde tepindiğim dostlarım...
>Nasıl da isterlerdi gözlerimden yanaklarıma dökemediğim gülüşleri
görmeyi. Bence,
>dostlar daima gülmek ve gülümsemek arasındaki farkı bilirler, bu
nedenle onlara arkadaş değil de dost deriz zaten.
>Her sohbette yüreğimi yatırıp masaya, son derece dikkatli ve zarif
hareketlerle,
>acı ve hüzün doğuran parçalarıma ulaşır,
>üzerini örterlerdi. İyi hissederdim bir süre.
>Apartmanların üzerinde uçuşan martıları fark ederdim en azından.
>Ancak sonra yine hüzün... Yüzsüz hüzün...
>
>Baktığım yerlerde gözlerim Bazen öyle uzun kalırdı
>İnanmazsınız ama Baktığım yerler sıkılırdı
>
>**Sonra sen geldin.**
>
>Geldin ve: "Hele şu yükünün birazını bana ver." dedin. Şaşırdım
>çünkü görünüşe göre senin yükünün benimkinden fazlası vardı ama eksiği
yoktu.
>Sen anlatırken fark ettim ki içinde bir yerlerde bu yüklerle başa
çıkmak için
>özel eğitimli bir parçan vardı. Bu parça, yükün niteliğini ya da
niceliğini,
>yürekte en hafif duracak hale getirebiliyordu gerçekten.
>
>Konuşurken bir yandan da yüreğimin en tozlanmış veuzun süredir de
yanına hiç uğranmamış parçasını koydun masaya. "Bak," dedin
>"bunlar **hayat dostu parçalar **. Şimdi bunları öyle güzel
temizleyeceğiz ki bir daha canın **içindeki parçalara** dokunmak
istediğinde ve hüzne giderken,
>bunların ışıltısına takılacaksın. Takılacaksın ki hüzün doğuran acı
parçaları
>koyuvereceksin yerinde tozlanmaya. Böylece de zamanla ağırlıkları,
olması gerektiği kadar olacak.
>Oysa sen ha bire parlatıp parlatıp durmadan onlara bakıyordun
>önceden ve bu da onları olduğundan ağır hale getiriyordu.
>Oysa tam tersini de yapabiliriz hepimiz.
>Işıldayan parça daima daha ağırdır. Gel, hayat dostu parçaları
ışıldatalım durmadan."
>
>Sen geldin
>Kelimelerini şekere batırarak
>Sen geldin
>Baktığın yerlerde çiçekler bırakarak
>
>Acıya ve hüzne gereğinden çok yüz vermemeli insan.
>Ben artık hüznü içimde şişmanlatmamayı, başarıyorum galiba.
>Geçen gün ne gördüm dersiniz?
>Meğer ne kadar yakışıyormuş martılar denizin üzerine! Hikayebu kadar...
>
>Merak edeceksiniz belki, bu değişiklikleri sağlayan dostum kimdi?
Diyelim ki, kırk yaşını geçmiş veya otuzuna gelmemiş bir adamdı,
>seksen yaşında birihtiyar,
>hep otuzunda yaşayan bir kadındı ya da dört yaşında bir çocuk;
>hem hepsiydi, hem hiçbiri değildi. Ne fark eder ki? Bir can dı.
>
>Canımın içi değil
>İçimin canı olup da
>Sen
>Geldin
>Üstelik
>Aşk da
>Değildin
>..............................
>
>**Hoş geldin*


.:. Editör : FuRKaN .:.           

Okunma: 4408

»» GERİ ««


|   İletişim  |   Sözleşme  |   Yardım  |   Site Haritası  |  

Gabile.com bir tanışma, arkadaşlık ve eğlence servisidir.
Bu siteye üye olan herkes Kullanıcı sözleşmesini okumuş ve kabul etmiş sayılır.
Her hakkı saklıdır. Copyright ©1999-2013 GaBiLe


GaBiLe Bir Kodme Hizmetidir.
Veri Merkezi